Erciyes… Kayseri’nin gururu, Iç Anadolu’nun görkemli dagi. 3.917 metre yüksekligiyle sadece bir dag degil; tarihin, doganin ve maceranin bulusma noktasi. Erciyes turuna katilmak, insanin hem ruhuna hem bedenine iyi gelen unutulmaz bir deneyim.

Sabahin erken saatlerinde Kayseri’nin sehir merkezinden hareket ettik. Yol boyunca göz alabildigine uzanan bozkirin ardindan karsimiza yükselen Erciyes, adeta tüm ihtisamiyla bizi karsiliyordu. Ilk duragimiz Erciyes Kayak Merkezi oldu. Yaz aylarinda yemyesil bir doga, kis aylarinda ise bembeyaz örtüsüyle ziyaretçilerini büyülüyor. Teleferikle yukariya çikarken Kayseri manzarasi ayaklarimizin altina serildi; o anin verdigi özgürlük duygusu tarifsizdi.

Dagin eteklerinde kisa bir yürüyüs yaptik. Temiz dag havasi cigerlerimizi doldururken, çiçeklerle bezenmis yaylalarda dinlenme firsati bulduk. Rehberimiz bize Erciyes’in mitolojik hikâyelerinden, Osmanli döneminden bu yana bölgenin öneminden bahsetti. Bu bilgiler, gördügümüz manzaralara bambaska bir anlam katti.

Günün en keyifli anlarindan biri de Kayseri mutfagiyla tanismakti. Manti, yaglama ve pastirma tadina doyulmaz bir sölen sundu. Dagdan inip sehrin kalbine döndügümüzde, Erciyes’in sadece yüksekligiyle degil; sundugu deneyimlerle de zirvede oldugunu anladik.

Erciyes turu, dogaseverler için essiz yürüyüs rotalari, macera arayanlar için kisin kayak pistleri, kültür meraklilari içinse Kayseri’nin zengin tarihiyle birlesen bir gezi. Kisacasi, bu yolculuk sadece bir daga degil; kendini kesfetmeye, gökyüzüne biraz daha yaklasmaya yapilan bir davet.

tarihin, doganin ve maceranin bulusma noktasi. Erciyes turuna katilmak, insanin hem ruhuna hem bedenine iyi gelen unutulmaz bir deneyim.